TTB’yi büyüterek savunmak

Türkiye genelindeki 42 il ve bölge tabip odası ortak bir açıklama yaparak, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin mahkeme kararıyla görevden alınmasını kabul etmediklerini duyurdu.

Açıklamaya ortak olan tabip odalarının var olan yönetime oy vermiş olsunlar ya da olmasınlar TTB yönetiminin seçimle değişmesi gerektiği konusunda ortaklaşmaları bardağın bir  bölümündeki doluluğu gösteriyor. Ancak bardağın bir de boş tarafı var. Geriye kalan 23 tabip odasının bu açıklamaya katılmadığı anlaşılıyor.

TTB’nin yöneticilerinin mahkeme kararıyla görevden alınmasına tepki göstermeyen tabip odaları, tabip odalarının yaklaşık olarak üçte birine oluşturuyor. Bu durum hem açıklamanın altında imzası olmayan tabip odaları, hem de TTB Merkez Konseyi açısından önemli bir eksiklik. Açıklamaya katılmayan üçte birlik tabip odası grubunun TTB’nin yönetiminin şekillendiği genel kurullara bile katılmadığı gözlemleniyor. Bu durumun tabiplerin meslek örgütleri ve bu kapsamdaki faaliyetleri açısında eksiklik olarak değerlendirilmesi gerekir.    

İçinden geçilen dönemde TTB’nin büyüterek savunulması yaklaşımının ön plana çıkması uygun olabilir.  TTB’nin özerkliğine karşı yapılan müdahalelere demokratik tepkiyi büyütmek için TTB’nin demokratik temsiliyetinin güçlendirilmesi önem taşıyor. Bunun için TTB genel kurullarına katılmayan ve merkez yönetimle aralarında sağlıklı iletişim kanallarının bulunmadığı üçte birlik tabip odası grubunun da TTB yönetiminde temsil edilmesinin sağlanması gerekir. Ayrıca yeni ortaya çıkan hekim sendikalarının ve aile hekimliği derneklerinin de TTB yönetiminde temsil edilmesi uygun olur. Bunun için yönetim kurullarında farklı hekim örgütlerine yönelik kota belirlenebilir. 

Farklı görüşler TTB yönetimi içinde kendine yer bulabilmeli, içeride meslek örgütünü ilgilendiren konular her yönüyle tartışılabilmeli ve hangi görüşü savunuyor olurlarsa olsunlar, TTB yöneticilerine karşı dışarıdan gelen müdahalelere karşı bir bütün olarak tepki gösterilebilmelidir.