29 Mart 2022 Salı

TABİP ODALARINI HAK ARAMA PLATFORMUNA DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN

         


Günümüzde sağlık alanında pek çok sorun bir arada yaşanıyor. Doktor olmak için zorlu bir eğitim sürecinden geçen hekimler mezun olduktan sonra emeğinin karşılığını alamadan çalışmak zorunda. Hekimler aldıkları ücretle günümüzde alt-orta gelir grubundaki çalışanlar arasında yer alıyor. Pek çok hekim yoksulluk sınırında yaşarken temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. 



Siyasal aidiyet ilişkileri temelinde değil, işyeri temelinde örgütlenme

Sendika ve meslek odalarının yönetimlerinin siyasal grupların ittifak ve mücadelesi ile belirlenmesi yaklaşımı 1970'li yıllarda TÖB-DER ve DİSK'in örgütlülüklerini olumsuz etkilemişti. Geçmiş dönemin sendika ve meslek odası mücadelesi tarihinden çıkarılacak dersler, sendika ve meslek odalarında yönetim mekanizmalarının siyasal grupların ittifak ve mücadelesi ile değil işyeri bazında ve demokratik temsil ilkesine göre oluşturulmasının daha uygun olacağına işaret etmektedir.   

1960'lar ve 1970'lerde iki farklı DİSK: Kitle sendikacılığından siyasal sendikacılığa


Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 13 Şubat 1967 yılında Türk-İş'ten ayrılan beş sendika tarafından kurulmuştu. DİSK'i kuran sendikacılar tarafından Türk-İş üyeliginden ayrılmaya yönelik çesitli gerekçeler sayılmıştır. Bu gerekçelerin en önemlisi "Türk-İş’in hangi iktidar iş basında ise onun paralelinde bir yol izlemeyi kendisi için baş ilke sayması, partiler üstü politikasının gerçekte iktidara gelen partinin dümen suyuna girmek için bahane olarak kullanması"ydı. 





Sendika-meslek odalarıyla siyasi partiler arasındaki ilişkide hangi model?


Türkiye'de emek mücadeleleri tarihinde sendikalar ve meslek odaları ile siyasi parti ve grupların ilişkisinde iki farklı modelin söz konusu olduğu görülmektedir. 1960'lı yıllarda genel olarak sendika ve meslek örgütlerinin yönetiminde siyasi partilerden kısmen de olsa özerkliğin geçerli olduğu görülmektedir. Bu dönemde sendikalar üzerinde bir siyasi grubun nüfus sahibi olmasının olağan karşılanmamıştır. 1970'li yıllardan sonra ise siyasi parti ve gruplar ile sendika ve meslek örgütleri ilişkisinde özerklik yaklaşımından uzaklaşıldığı, siyasi grupların sendikaların yönetimi üzerinde etkinlik sağlamasının olağan karşılanmaya başlandığı görülmektedir. 

Geçen haftadaki sayfa görünümleri

252